CFMOTO 150NK ile Türkiye Yolları

CFMOTO 150NK

Merhaba değerli motorcu dostum, bu yazımda CfMoto 150NK ile yaşadığım maceraların bir kısmını sizinle paylaşacağım. CfMoto'yu merak edenler buyrun konuya geçelim. 

CFMOTO 150NK, öncelikle motorun çin üretimi olduğunu söylemek isterim. Fakat yazımızın devamında da anlaşılacağı üzere bu motor öyle eskisi gibi bir çinli değil. Örneğin tasarımı herkes tarafından beğenilen saygı gören bir tasarım ki motosikletin tasarımı KISKA tarafından yapılmakta. Ayrıca motosiklette bulunan enjeksiyon sistemi de BOSCH markasının. Neyse bu özellikler dahi motosikletin kalitesini anlatmaya yeterli olmakta. 

Neyse biz maceralarımıza geçelim; öncelikle 150NK ile yaklaşık 6 ayda 18.000km yaptığımı belirtmek isterim ve bu km'lerin çoğu uzun yollarda oldu. Mesela, İzmir'den Düzce'ye oradan Ankara'ya ve tekrar İzmir'e dönüş yaptığım bir maceram oldu. Yaklaşık 1 hafta içerisinde 2.000km civarında bir yol demek bu ve bu yaptığım kilometreler boyunca bu motosiklet hiçbir şekilde bana yolda kalma korkusu yaşatmadı nereye istersen giderim diyor fakat benden performans beklememen koşuluyla :). Evet, gerçekçi olmak gerekirse bu motosiklet ile uzun yol yapmak bazen yorucu ve sinr-ir bozucu olabililiyor. Yüksek hızlarda artık performans namına bişey kalmıyor maalesef ve bu sollamalarınızda size çok daha dikkatli olmanız gerektiğini hatırlatıyor. Tabi bir de artçı meselesi var, maalesef artçınız rahat değil sürücü için aynı şeyleri söyleyemem tabi ki.

Yoldan bahsedecek olursak, Ankara-İzmir iki sefer gidip geldiğim bu yolda, ilkinden pek zevk alamadım işin gerçeği çünkü ana yolları tercih etmiştim maceraya atılmadım pek yani Ankara-Afyon-Uşak-İzmir yolundan gittim. Fakat ikinci gidişimde farklı  bir rota çizdim yaklaşık 11 saat civarı sürmesine rağmen yolculuk zevkliydi. Yolculuğum şu şekilde gelişti Ankara-Beypazarı-Nallıhan üzerinden yola çıktım.

  Bu yolu tercih etmemin sebebi tabi ki de virajlı dağ yolları olmasıydı. Her motorcu gibi bende virajlı dağ yollarını seviyorum doğal olarak. Bu yolun güzel tarafı sadece virajları da değil elbette örneğin Nallıhan'ın müthiş manzarası da ekstrası. Bu yolda en unutamayacağım sahne yol kenarında elektrik tellerinin üzerinde ki şahini tam yanından geçerken farkedip bir an için göz göze gelmemizdi gerçekten vahşi hayvanlarla göz göze gelmek biraz tüyler ürpertici oluyormuş. Neyse biz yola devam edelim, Nallıhan'dan sonra Söğüt'e bir uğramadan olmazdı. Ertuğrul Gazi'nin türbesine uğrayıp duamızı okuduktan sonra yola devam ettim. Söğüt'e varana kadar olan yollar oldukça virajlı güzel dağ yollarıydı. 

Söğüt'ten sonrasında Domaniç yoluna girip biraz donmayı tercih ettim galiba. Resimde görüldüğü üzere kenarlarda kar var ve rakım 1500 her neyse gerçekten çok soğuktu bir daha yapar mıyım bilemiyorum :). Domaniç üzerinden Tavşanlı'ya varıp oradan Balıkesir yoluna girdim. Fakat yolculuğun en kötü kısmı burada başlıyor çünkü hava kararmaya başladı ve maalesef pek tercih edilmeyen bir dağ yoluna girmiştim biraz korkmadım değil hazır konusu gelmişken farlarında yeteri kadar aydınlatmadığını söylemeden geçmeyelim. O karanlık Harmancık-Dursunbey-Balıkesir yolunu atlattıktan sonra artık pilim bitmişti neyse ki Balıkesir'e vardım ondan sonrası ana yol olduğu için sıkıntısız bir şekilde İzmir'e vardım. Başında söylediğim gibi yolculuk aşağı yukarı 11 saat süren çok yorucu bir yolculuktu. 

Son olarak, CFMOTO 150NK gerçekten olmuş daha doğrusu CFMOTO olmuş diyebiliriz. Bana bu yollarda eşlik ettiği için bu güzel motosiklete teşekkür ederim artık KTM DUKE ile yeni maceralara.

Teşekkürler Aytemiz