Bu yazımızda İzmirdeyiz. Bugün kısa bir yolculuğumuz var ama gayet güzel bir yeri keşfediyoruz. Burası Nazarköy.
Buca dan çıktığımız yolculuğumuzda bizi güzel dağ yolları bekliyor olacak. Hazırlıklar tamam olduğuna göre yola çıkma vakti ve yeni yerlere keşif için hazırız.
Öncelikle kaynaklar-kırıklar yolunu takip ederek yola koyuluyoruz. Yavaş yavaş şehirden çıkmanın mutluluğuyla ve motosikletin üzerinde olmanın verdiği huzur ve heyecanla yolculuğumuza Kırıklar yolunu takip ederek devam ediyoruz. Yolumuzun üzerinde bir çok kır düğünü yapılacak mekanlar çıkıyor sağ ve solumuzda her taraf bu mekanlardan dolu. Eğer şehirden şöyle hafif uzaklaşmak farklı yerlerde oturmak isterseniz bu mekanlar tam size göre olabilir. Örneğin Hancı diye bir yer vardı çeşitli organizasyonların olduğu at bile binilebiliyor bildiğim kadarıyla veya Buca gölete gidip açık havada pikniğinizi çayınızı yapıp içebilirsiniz. Neyse biz yolumuza devam edelim.
Kırıklara doğru ilerlerken bir de yolumuzun üzerinde macera tepesi diye bir yer çıkıyor. Burası doğa sporları ile ünlü bir yer. Atv safari, poligon, at binme gibi çeşitli hizmetleri bulunmakta vaktiniz olursa uğramanızı tavsiye ederim. Atv gezileri biraz kısa sürüyor bu da not olarak kalsın.
Şimdi bir yol ayrımı geliyor. Burada küçük, şirin Vişneli denilen bir köyden geçiyoruz. Köyün içerisinden geçerken eğer motosiklet ile geçiyorsanız çocuklar tarafından yoğun ilgi görme ihtimaliniz var. Bir tanesini motosiklete bindirip gezdirmek zorunda kalmıştım, ısrarına dayanamayıp. Çocuklara yolumuzu sorup emin olduktan sonra devam ediyoruz.
Bu arada yollar gerçekten güzel, temiz dağ havası alarak yeşilliğin içinden gidebileceğiniz güzel bir yol devam ediyor. Bu yolu bitirdikten sonra ana yola bağlantımızı gerçekleştirip Kemalpaşa yönüne doğru gidiyoruz. Biraz virajlarda eğlendikten sonra Kemalpaşaya varmadan solda Nazarköy girişini göreceksiniz.
Girdiğiniz anda küçük, sevimli bir köy olduğu hemen anlaşılıyor zaten. Eğer arabayla gelmişseniz büyük ihtimalle kenara çekip yürümeye başlamış olacaksınız çünkü haftasonu gerçekten kalabalık oluyor. Neyse biz motosiklet ile köyün içerisinden geçerek bir yere park ediyoruz. Küçük küçük dükkanlar anında karşılıyor bizi. Nazar boncukları, tespihler, kalemler ve bir çok üründen oluşan bu küçük dükkanların sahiplerini selamlayarak geçiyoruz ve karnımızı doyurmak için güzel kokuların geldiği gözlemeciye giriyoruz. Soba üzerinde demlenmiş çayımızla, harika kokan gözlememizi yiyoruz.
En son olarak biraz yürüyüş yapmak istediğinizde dere yolunu takip edebilirsiniz. Aynalı kuyuda hatıra defterine adınızı yazabilirsiniz.
Evet Nazarköy de bu kadardı. Sağlıcakla kalın.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder